ZARAR GÖREN SANAYİCİLERİMİZ VE ÇİFTÇİLERİMİZ DESTEKLENMELİDİR.
İYİ Parti Adana Milletvekili Dt.Mehmet Metanet ÇULHAOĞLU;
Türkiye’de tarımın başkenti Çukurova ve Çukurova’nın merkezi Adana ile Hatay, Osmaniye ve Mersin illerimizde Temmuz’un ilk haftasında başlayıp 10 Ağustos’ta biten ayçiçeği hasat zamanında BölgemizdekiÇiftçilerimizin ve Yağ Üreten Sanayicilerimizin zarar etmemeleri ve mağdur olmamaları için gerekli tedbirlerinalınarak çözüm yollarının bulunması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde
Meclis Araştırması Açılması Önergesi verdi.
Türkiye’nin ithal ettiği tarım ürünlerinde en büyük payı yağlı tohumlar ve bitkisel ham yağlar oluşturmaktadır. 2017 yılında 3,2 milyon ton yağlı tohum ithalatına 1,5 milyar dolar, 1,4 milyon ton bitkisel ham yağ ithalatına ise 1,3 milyar dolar ödendi.
TÜİK verilerine göre; 2018 yılının Ocak-Ekim döneminde 3,1 milyon ton yağlı tohum ithalatına 1,3 milyar dolar, 1 milyon ton bitkisel yağ ithalatına da 801 milyon dolar ödenmiş.
Ülkemizin petrolden sonraki en büyük ithalat ürünlerinden birisi de hiç kuşkusuz yağlı tohum ve ham yağlardır. Türkiye’de tarımın başkenti Çukurova ve Çukurova’nın merkezi Adana ile Hatay, Osmaniye ve Mersin illerimizde sürdürülebilir ayçiçeği tarımının uygulanarak; temel gıda maddesi olmasının yanısıra enerji ve kimyasal sektörlerde de stratejik ürün konumuna gelmesi sebebiyle yurtdışına bağımlılığın her geçen gün artmasını durdurmak için yağlı tohum üretiminin yüzde yüz artırılması ülkemizin menfaatleri açısından zaruri hale gelmiştir.
Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 95 fabrika ürettiği bitkisel yağ ile Türkiye’deki yağ üretiminin % 45’ini gerçekleştirerek bu alandaki üretimiyle ilk sırada yer almakta, ayrıca yine % 40 rafine ve % 38 Kırma kapasitesiyle de Türkiye’de üretilen 3 milyon ton civarındaki yağlı tohumun tamamını işleme kapasitesine sahiptir.
Gümrük Vergisi ve Referans Kıymet Düzenlemesi orta-uzun vadeli yapılırsa, Yağlı tohumlu bitkiler diğer ürünlerle aynı şartlarda desteklenirse ve alternatif ürün fiyatları ile parite (iki ülke parasının karşılıklı değeri) farkı kapatılırsa, Verimi yüksek yağlı tohumların ekilmesi teşvik edilirse, Nadas alanları üretime kazandırılırsa, TİGEM arazilerinde yağlı tohum ekim alanları artırılırsa, Sürdürülebilir tarım uygulamaları yeterli ve zamanında desteklenirse, Çiftçilerimize alım garantisi verilerek teşvik edilirse ayçiçeği üretiminde başarılı olur, ithal eden değil ihraç eden bir ülke konumuna gelebiliriz.
Ayçiçeği Tohumunda Gümrük Vergisi ve Referans Kıymet Düzenlemeleri mevcut Ak Parti hükümetince; 05.06.2018 tarihinde % 27’den % 13’e düşürülerek, 01.08.2018 tarihinde % 13’ten % 27’ye çıkarılarak, 09.08.2018 tarihinde tekrar % 27’den % 13’e düşürülerek, bunlardan başka Cumhurbaşkanlığının 25 Aralık 2018 tarihli ve 497 sayılı Kararı ile 300.000 ton, 2 Mayıs 2019 tarihli ve 1021 sayılı Kararı ile yine 100.000 ton Yağlık Ayçiçeği Tohumunda Gümrük Vergisinin sıfırlanarak ithal edilmesiyle bölgemizin sanayicisi ve çiftçisi zarar ettirilmektedir. Çünkü Çukurova’da ayçiçeği hasadı Temmuz’un ilk haftasında başlayıp 10 Ağustos’ta biterken, diğer bölgelerde hasat yeni başlamaktadır. Çukurova’da hasat tam başlayıpta bölgemizdeki yağ sanayicileri çiftçinin hasat ettiği malı almışken, gümrük vergisi veya referans fiyatı bölgemiz aleyhine değiştirilerek, yani bölgemizde Temmuzda ayında hasat başlarken yapılan gümrük düzenlemeleri yerli üretimi değil ithalatı cazip kılarak bölgemizdeki sanayicinin ve çiftçinin zarar ederek mağdur olmasına yol açmaktadır.
Ülke ekonomisine önemli ölçüde katma değer katan Yağlı Tohumlu Bitkiler ve Bitkisel Yağlarıntamda hasat zamanı Gümrük Vergisinin düşürülmesi sebebiyle zarar gören sanayicilerimizin ve çiftçilerimizin mağdur olmalarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınarak çözüm yollarının bulunması gerekmektedir.