AKP döneminde yaşamadığımız hangi felaket kaldı?
Deprem mi?
Sel mi?
Yangın mı?
Nereden saymaya başlasak?
Hangisini saysak?
19 yılda başımıza gelmedik felaket kalmadı.
Evet, bunlar doğal afet diyeceksiniz ama bu felaketleri yönetemeyen, halkı perişanlığa iten bir iktidardan söz ediyorum.
Yanlış yönetimden, rant uğruna yapılan onca yıkımlardan bahsediyorum.
Irmaklarımız, sahillerimiz, ormanlarımız, dağlarımız, doğal dengemiz ne varsa hepsini mahfeden, doğanın dengesini bozan bir iktidar…
Ülkem yanıyor, yüreğimiz yanıyor…
Bunca yaşananlara karşılık, AKP Genel Başkanı yangın mağdurlarına çay dağıtıyor,
Güler misin, ağlar mısın???
Ormanlarımızın yanmasıyla yangın uçağımızın bile kalmadığını öğrendik.
Ne durumlara düştü benim zavallı ülkem!
Evlerimiz sel altında kalıp canlarımızı kaybedince, dere yataklarına ev yaptığımızı öğrendik.
Depremleri yaşayınca ne kadar plansız programsız, imarsız şehir kültüründen uzak, depreme dayanıksız evler yaptığımızı öğrendik.
Mimarilerimiz değişti…
Cumhuriyetimizin kurduğu kurumları işlevsiz hale getirdiler, ATATÜRK ve Silah arkadaşlarına her ortamda şaşı baktılar, binalardan TC’yi kaldırdılar.
Fetö şerefsizini başımıza bela ettiler,
Tarikatlar cumhuriyet kurumlarının içinde yuvalandı.
Hangisini saysak?
İktidar 19 yıldır bu halkı ninnilerle uyuttu, kandırıldık dedi.
19 Yılın sonunda bir halk uykudan uyanıyor
19 rakamlarını seviyoruz, çünkü 19’lar yeniden doğuştur
Bu ülke artık yeniden doğacak ve
Halkın umudu yeniden canlanacak…
Tıpkı 19 Mayıs’ta güneş gibi doğan Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk gibi…
Yeni ülke, yeni düzen ve yeni doğuş…