CHP Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Milletvekili Sümer, Aladağ faciasının yıl dönümünde TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.
Aladağlı aileler Meclis’e gidip hak ve adalet taleplerini dile getirirken CHP’li Sümer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada ailelerinin haklı feryadını dile getirdi ve yangından sonra yönetmeliğe uygun olmayan kaç yurdun denetlendiğini, uygun koşulları taşımadığı için kaç yurdun kapatıldığını sordu. Sümer, “Etkin bir denetim yok ve çocuklarımızın kıymeti yok” dedi.
CHP’nin yurt ve pansiyonlarda etkin denetim talebini içeren yeni bir Meclis araştırma komisyonu kurulması önergesi reddedildi.
TBMM, Aladağ faciasının yıl dönümünde öğrencilerin acılı ailelerinin adalet arayışına tanıklık etti. Aladağlı aileler Meclis’te çocukları için hak arayışını dile getirirken, CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer’in hazırladığı yurt ve pansiyonların daha etkin bir şekilde denetlenmesine ilişkin önergesi reddedildi.
CHP, Aladağ faciasının yıl dönümünde Adana Milletvekili Sümer’in Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullardaki öğrencilerin yurt ve pansiyonlardaki barınma sorunlarına ilişkin araştırma önergesinin görüşülmesini, grup önerisi olarak TBMM Genel Kurulu’nun gündemine getirdi. CHP Adana Milletvekili Sümer, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Aladağ’daki kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11’i kız öğrenci, 12 kişinin hayatını kaybetmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini anımsattı. Yangından sonra delillerin karartılması uğruna Aladağ’daki yurdun bir gecede yıkıldığını ifade eden Sümer, yangından sonra yönetmeliğe uygun olmayan kaç yurdun denetlendiğini, uygun koşulları taşımadığı için kaç yurdun kapatıldığını sordu. Sümer, şöyle dedi:
ALADAĞ BİR YÜZLEŞMEDİR
“Aladağ yangını aslında her geçen gün eğitim sistemimizde yaşanan sorunlara tutulmuş bir aynadır, bir yüzleşmedir çünkü dönemin Aladağ İlçe Millî Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş görevi ihmal suçlamasıyla yargılandığı hâlde Adana’nın en gözde okullarından biri olan Çukurova AGİAD Ortaokulu’na müdür olarak atanmıştır; adeta ödüllendirilmiştir. Aladağ’da can veren minik yavruların kemiklerini sızlatan, ailelerini yaralayan, tuz basan bu konuyu ben Meclis gündemine taşıdım. Sayın Milli Eğitim Bakanımıza yanıtlanması talebiyle bir ay önce bir soru önergesi verdim, Sayın Bakana sordum: On beş yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan bu kişinin atanmasındaki gerekçe nedir? Ama Sayın Bakan buna yanıt verme ihtiyacı bile duymadı; oysa mevzuat çok açık, bu kişinin buraya atanması doğru değil, yasal değil, etik değil. O hâlde bu kişi neden ödüllendirildi? Öğrencileri devletin yurduna değil yanan bu yurda yönlendirdiği için mi ödüllendirdi? Sorarım sizlere: Bu atama kararına imza atanların, Aladağ’daki acılı annelerin, babaların yıllardır ağlamaktan kan çanağı olan gözlerine bakacak yüzü var mıdır? Önergeme yanıt vermediniz ama lütfen skandal olan yanlıştan dönün, bu atamayı iptal edin. Bu ülkedeki bir tek evladımızın bırakın canı, tek birinin gözyaşı damlası bile tüm kontenjanlardan, koltuklardan daha kıymetlidir”
SORUMLU KİM OLACAKTI
Devletin koruması altında bulunan çocuklar için en iyi ortamı oluşturma görevi olduğunu hatırlatan Sümer, “Denetimleri sıklaştırmak, kontrol mekanizmaları oluşturmamız gerekiyor. Ama Bakanlık, yılda sadece bir defa yaptığı denetimle denetim yapmış gibi gösteriyor. Üstüne basa basa soruyoruz: Aladağ’daki yangından sonra yönetmeliğe uygun olmayan, uygun nitelikte personel çalıştırmayan kaç yurt ve pansiyon denetlendi? Kaçının bugüne kadar şartları uygun hâle getirildi? Uygun koşulları taşımayan kaç yurt kapatıldı? Bu yurtlardan kaç çocuk pansiyonlu okullara nakil oldu? Ama herkes suspus. Niçin? Çünkü etkin bir denetim yok, çünkü çocuklarımızın kıymeti yok” Konuşmasında, Feke’de yine bir pansiyonda çıkan yangını hatırlatan ve bir facianın eşiğinden dönüldüğünü belirten Sümer, “Anne babalar, öğrenciler tedirgin. Çünkü Feke’de öğrencilerin kaldığı pansiyonda bir hafta içinde tam 3 yangın çıktı. Allah korusun, bu facia yaşansaydı bunun sorumlusu kim olacaktı?” diye sordu.
Sümer, geçen dönem kurulan komisyon raporunun dahi görüşülmediğini anımsattığı konuşmasında Meclis’te yeni bir araştırma komisyonu kurulmasını ve bir kez daha benzer acıların yaşanmaması için etkin denetimler konusunda önlemler alınmasını istedi. Görüşmeler sırasında AK Parti adına konuşan Bursa Milletvekili Osman Mesten’in, “Bugün, okulöncesinden lise son sınıfa kadar ülkemizde yaklaşık 18 milyon öğrencimiz var, yaklaşık 900 bin Suriyeli öğrenciyi de katarsak neredeyse 19 milyona yaklaşan ortaöğrenim öğrencisine sahibiz. Bu kadar öğrencinin olduğu bir yerde her zaman beklemediğimiz hadiseler, müessif hadiseler olabilir sözleri” tepkilere neden oldu. Yeni bir araştırma komisyonu kurulması talebi kabul edilmedi.
AİLELER ADALET ARADI
Bu arada Aladağ yurt katliamında hayatını kaybeden çocukların aileleri ve avukatları, Meclis’te siyasi parti gruplarını ziyaret ederek partilerin grup yöneticileri ve milletvekilleriyle bir araya gelerek elim olayın üzerinden geçen iki yıla rağmen, ilgili davada bir tek tutuklu dahi kalmadığını belirtti.