Her seferinde pamukta dışa bağımlılıktan kurtulmak ve üretimi arttırmak için pamuk üretimi ve üreticilerine destek verilmesini istediklerini anımsatan Barut, buna karşın pamukta dönüm başına destekleme miktarının 500 kilograma düşürüldüğünü, üreticilerin iktidarın sorumsuz ve yanlış politikaları nedeniyle pamuktan kaçtığını belirtti. Pamuk üreticilerinin destekleme primlerinin bu yıl yüzde 70’inin bir dönem, kalan yüzde 30’luk kısmının da bayramdan önce üreticilere güç bela ödendiğini hatırlatan Barut, ülkeyi yangın yerine döndüren AKP iktidarının pamuk üreticilerine de çile çektirdiğini aktarıp, “Dekara verilen 500 kilogram destek miktarı arttırılmalıdır. Çünkü gelişen tarım teknolojileri, kaliteli tohumlar, ziraat mühendisi meslektaşlarımızın bilgi ve birikimlerini sahaya ve çiftçiye aktarması neticesinde dekara 600-650 kilograma kadar verim alınabiliyor. En azından doğru tespitler yapılarak bu verimleri alan üreticilerimizin mağdur edilmemesi, kurunun yanında yaşın da yanmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“BU SEFER ÜLKEMİZ VE ÜRETİCİLERİMİZ KAZANSIN”

Pamuk hasadına sayılı günler kala piyasada kütlü pamuk fiyatlarının 3- 3.5 lira seviyesinde, geçen yılki fiyatların bile çok gerisinde seyrettiğine dikkat çeken Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Ülkemizdeki ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve döviz kurlarıyla birlikte tohum, gübre, zirai ilaç ve mazot gibi temel girdi fiyatlarındaki fahiş artış üreticilerimizin belini bükmüştür. Kara kara düşünen çiftçimiz perişan haldedir. Bu olumsuzluklara rağmen pamuk hasadına çok az bir süre kala destekleme prim miktarı hala açıklanmadı. Bununla birlikte uluslararası alanda işlem gören pamuk fiyatları sürekli gerileme eğiliminde. Üreticilerimiz geçen yılın altındaki fiyatlara ürününü satmak zorunda kalabilir. Bu da üreticilerin büyük zarar edeceği, ülke ekonomisinin telafisi güç bir yara alacağı anlamına gelir. Pamukta dışa bağımlı olduğumuz gerçeği unutulmadan, yerli üretimin artması ve pamuk üreticisinin üretimden çıkmasını engellemek ve sürdürülebilir bir üretim için prim destekleri belirlenirken, bu koşullar dikkate alınmalıdır. Bu düşüncelerle birlikte tarımsal üretim maliyetlerinin düşürülmesini ve  pamukta prim miktarlarının her dönem üretim maliyetlerindeki artış ve enflasyon oranlarına göre yükseltilmesini istiyoruz. Piyasa gerçeklerini gözeterek pamuk destekleme priminin en az 1.5 lira olmasını, hasat dönemi yaklaşırken ithalata izin verilmemesini, tohum, gübre, mazot gibi maliyetler altında ezilen üreticinin yüzünü güldürmek için özendirici ve teşvik edici ek prim destekleri verilmesini talep ediyoruz. Gelin pamuk üreticilerimiz ve ülke ekonomimiz kazansın. Pamuk taş olup başımızı yarmasın. Pamuk eken çiftçimiz bu sefer ağlamasın, üreticinin yüzü bir kez olsun gülsün.”