Av. Oya Tekin,“Çocuklar için mekanlar, çocuk sokakları inşa ederek, bu mekanlarda çocukların haklarını tam olarak öğrenip yaşayabilmelerinin önünü açabiliriz. Çocuk meclisleri ile çocuklar kendi gelecekleri için söz sahibi olmalarını sağlayabiliriz” dedi.
– Tekin, “Topluma en yakın hizmet birimi olan belediyelerimiz, şehirlerimizi planlarken çocuklarımızın ihtiyaç ve taleplerini göz önünde bulundurmalı ve onların hizmetlere erişimini kolaylaştırmalıdır” dedi.
– Av. Oye Tekin, “Yerel seçim sürecine girildiği bu dönemde, çocuk dostu kentlerle, hayalini kurduğumuz yaşanabilir bir kent için değişim mümkün. Haydi kentimizi çocuk dostu bir kent olarak planlayalım ve çocuklar için de yaşanabilir kılalım” dedi.
Adana Barosu Avukatlarından Oya Tekin, yerel seçimlerin yaklaştığı günlerde mevcut başkanlara ve aday adaylarına Adana’yı çocuk dostu kentler olması için öneride bulundu.
Av. Tekin, bu yaz dokuz yaşındaki oğlu için bir yaz programı yapamadığını belirterek, “Bir yaz boyunca oğlumun o kadar çok boş vakti olacaktı ki bir program yapılmadığı taktirde bu vakitleri ya televizyon ya da bilgisayar karşısında geçirecekti. Bu durum tüm anneler gibi beni endişelendiriyor bir de çalışan anne olmak durumu eklenince endişem katbekat artıyordu. Çünkü çocuğumla geçireceğim zaman kısıtlıydı. Bu sorunu kendimle sınırlı tutmamam gerektiğinin de farkındayım. Çalışma yaşamındaki annelerin en büyük sorunudur bu durum, hatta çalışmayan bütün gün çocuğu ile ilgilenen annelerin de. Özellikle tatillerde çocuklar nasıl vakit geçirebilir ki? Varsa apartmanda arkadaşlarıyla ara sıra vakit geçirecek, yoksa bütün gün evde televizyon, bilgisayar karşısında. İstisnai bir durum yoksa da çocuklarımızın bahçeye sokağa inmesi kentin bu şartlarında mümkün değil” dedi.
Türkiye’de kırdan kente göçün, sanayileşme ile tetiklenen şehirleşmenin, 1950’lerde yüzde 25 olan şehirli nüfusun, 2017 yılı itibariyle yüzde 92’lere yükseldiğini ifade eden Av. Tekin, “Türkiye nüfusunun üçte birini oluşturan çocukların ihtiyaçları ve öncelikleri bu dinamik ve hızlı değişim sürecinde dikkate alınmamıştır. Bütün bunları düşünürken UNICEF’in Çocuk Dostu kentler Proje’si dikkatimi çekti. Bir dönem birkaç şehirde uygulandıktan sonra rafa kaldırılmış bir proje olmasına rağmen epey kritik bir noktaya parmak basması itibariyle bu konunun ciddiye alınması gerekiyor. Topluma en yakın hizmet birimi olan belediyelerimiz, şehirlerimizi planlarken çocuklarımızın ihtiyaç ve taleplerini göz önünde bulundurmalı ve onların hizmetlere erişimini kolaylaştırmalıdır. Projenin ana fikri, her çocuğa hakkı olan yardım ve desteğin sağlanması. Belediyeye çocuk dostu planlama anlayışının getirilerek eşit erişim, çocuk dostu gelecek, eğitime, katılımcılık gibi konulara kafa yorup kentlerin yönetim vizyonlarını belirlemek gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda, çocuklar için oyun alanlarının inşası, yeşil alanların arttırılması önemli konular; fakat burada özellikle çocuk meclisleri fikrini çok önemsiyorum” dedi.
Av. Oya Tekin şunları kaydetti:
“Düşünün ki belediyeler bünyesinde, çocukların ihtiyaçlarının ve isteklerinin dile getirileceği, çocuk meclisleri kuruyoruz. Bu meclisler sayesinde çocuklarımız haklarını öğrenerek, demokratik tartışma ve karar alma kültürlerini geliştiriyorlar.Örneğin bir mahalleye park yapılacak, bu parkın projelendirilmesi aşamasında mahallede yaşayan çocukların fikirlerini ve hayallerini dikkate alıyorsunuz. Hangi alanlar oyun alanı, hangi alanlar ağaçlandırılacak, hangi oyuncaklar konulacak. Hatta bütçeyi de çocuklara bildiriyorsunuz ki taleplerini planlayabilsinler. Çocuklar için mekanlar, çocuk sokakları inşa ederek, bu mekanlarda çocukların haklarını tam olarak öğrenip yaşayabilmelerinin önünü açabiliriz. Çocuk meclisleri ile çocuklar kendi gelecekleri için söz sahibi olmalarını sağlayabiliriz. Yerel seçim sürecine girildiği bu dönemde, çocuk dostu kentlerle, hayalini kurduğumuz yaşanabilir bir kent için değişim mümkün. Haydi kentimizi çocuk dostu bir kent olarak planlayalım ve çocuklar için de yaşanabilir kılalım.”