Okul öncesi eğitimin öneminden bahseden birçok insanı duymuş olabilirsiniz yazılan yazıları okumuş olabilirsiniz. Umarım çevreden duyduklarınız, okuduklarınız gerçekliği olan söylemlerdir. “Çocuk okula gitsin, annesi rahat etsin.” bakışını bir kenara bırakmak gerektiğini bilmek gerekiyor. Okul öncesi eğitim annenin iş istihdamında bulunup bulunmaması konusunun dışındadır. 0-6 yaş içinde kritik dönemleri barındırması bakımından çok değerli yıllardır. Bu yıllarda çocukların iyi beslenmesi, uygun zenginlikte uyaranla karşılaşması, farklı yetişkinler ve çocuklar ile bir arada olması önemlidir.
Okul öncesi dönem çocuklarında ev ortamında bakım veren kişinin düzenli olması önemlidir. Zengin bir çevre sunulması bu dönemde çok kıymetlidir. Her şeyi denemek isteyen çocuk engellendikçe hırçınlaşacaktır. Yeni doğan bebeğin oyuncağı kendi bedenidir. İki yaş döneminde diğer çocuklarla bir aradadır ama aynı oyunu oynamıyorlardır. Bu döneme paralel oyun dönemi denmektedir. 4 yaş ile birlikte oyun dönemi çocukların hayatına girer. 5 ve 6 yaşlarda kurallı oyunlar oynamaya başlar. Yenilmek ve yenilmemek arasındaki farkı yaşayarak, deneyleyerek öğrenir. Akranları ile iş birliği yapmayı deneyimler.
Okul öncesi dönemde eğitim ile ilgili çalışmalar 1700- 1800’lü yıllara gitmektedir. Dünyada okul öncesi çocukların bir eğitim alması gerektiğine inanan ve ilk eğitim alanını oluşturan kişi Frobel’dir. Onun çabaları ile başlayan okul öncesi eğitimin önemini fark eden başka kişilerde çalışmalar yapmışlardır. İtalyan Doktor Maria Montesori bunlar içinde en çok bilinenidir. Çocuklar için çalışan önemli ikinci kişi de o’dur.
Çocuklar için birçok program geliştirmiştir. Farklı programların uyarlamaları yapılmış ya da zaman zaman sentezlenmiştir. Programların başarılarını değerlendirmek adına boylamsal çalışmalar yapılmış ve işte tam da bu nokta da araştırmacılar çok önemli sonuçlar elde etmişler. Okul öncesi eğitim alan çocukların, okul öncesi eğitim alamayan çocuklara göre eğitim hayatlarında daha başarılı oldukları bulunmuş. Lise okuma oranlarının daha çok olduğu, yetişkin olduklarına daha çok iş fırsatı yakaladıkları ve yüksek gelir sağladıkları gözlemlenmiş. Yine aynı araştırmaların sonucunda okul öncesi eğitim programlarına katılan çocukların daha az suça karıştıkları ve cezaevine girmelerine sebep olabilecek davranışları daha az sergiledikleri görülmüş. Aldıkları eğitimin bir faydası da erken yaşta evlenmeyip erken dönemde anne baba olmamalarıdır. Ayrıca sağlık anlamında da iyi oldukları görülmüş. Bütün bunlara bakıldığında “bizim çocuk gitsin değişiklik olur” bakış açısından çok daha fazlasının olduğu bilinmelidir.
Peki, okul öncesi eğitim programlarının amacı nedir çocuğun bütün gelişim alanlarını desteklemek ve öğrendiklerini hayatında kullanmasını sağlamaktır. Okul öncesi kurumların seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar olmakla birlikte ailelerin farklı istek ve beklentileri olabilmektedir. Ama en önemlisi şu ki okul ve çalışanlar sizlere güven vermeli, işinde gerçek profesyonellerle çalışmalı ve şeffaf olmalıdır. Okulu size bir türlü gezdirmiyorlarsa, çocuğun gelişimi hakkında zaman zaman bilgilendirmeler yapmıyorlarsa sorgulamak gerekir. Okul öncesi de eğitim birçok kademesinde olduğu gibi ekip işidir. Çocuk, aile ve okul birlikte hareket ettiğinde gerçek gelişim değerlendirilebilir.