MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında açıklamalar yaptı.
Atatürk’ün 82. vefat yıldönümü değinerek konuşmasına başlayan Bahçeli, “Ne Abdülhamit Han’a sırt döneriz, ne Atatürk’e yüz çeviririz. Ne inancımızdan ne Cumhuriyetten vazgeçeriz. İstiklal için birlik oluruz, istikbal için birliği amaçlarız. Türkiye Cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseridir.” dedi.
Bahçeli, konuşmasının büyük bir bölümünü ayırdığı ABD’deki başkanlık seçimleri için, “Kimin Başkan olduğu ABD’nin meselesidir. Türkiye’nin tarihi hakları, egemenlik kazanımları neyi işaret ediyorsa bizim duruşumuz orasıdır. ” şeklinde konuştu.
Bahçeli’nin Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmesine ise değinmedi.
Bahçeli’nin açıklamalarından satı başları şöyle:
Dün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 82’nci vefat yıldönümüydü. Aziz Atatürk harap olmuş bir ülkeyi, yorgun düşmüş bir milleti yeniden kuvvet haline getiren bir liderdir. Büyük bir komutandır. Çağın stratejik boşluklarını gören, küresel dengeleri tespit eden, imparatorluğumuzun yıkıntıları arasından yeni Türk devletini cevher gibi bulup çıkaran bir dava adamıdır.
“NE ABDÜLHAMİT HAN’A SIRT DÖNERİZ, NE ATATÜRK’E YÜZ ÇEVİRİRİZ”
Kendilerine Cumhuriyetin bekçiliğini vehmedenlerle bölücü ve yıkıcı odakların sebep olduğu kargaşa ülkemizi çok zaman kaybettirmiştir. Son zamanlarda Avrupa merkezli saldırıların peygamberimiz üzerinden yapılması da sinsi oyunun başka boyutudur.
Ne Abdülhamit Han’a sırt döneriz, ne Atatürk’e yüz çeviririz. Ne inancımızdan ne Cumhuriyetten vazgeçeriz. İstiklal için birlik oluruz, istikbal için birliği amaçlarız. Türkiye Cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseridir. Bu eser ilk günkü heyecanı, onuru ile var olacaktır.
ABD SEÇİMLERİ
ABD Başkanlık seçimi 3 Kasım’da yapılmış, her ne kadar Trump itirazlarını seslendirse de Joe Biden 46’nci başkan olarak seçilmiştir. Bu durum demokratik çarkın doğal bir sonucudur. MHP, ABD Başkanlık seçimini yakından takip etmiş, analiz ve değerlendirmeleri yapmıştır. ABD’li seçmenlerin tercihine saygı duymakla birlikte, başkan adayları arası tercih yapacak bir basitliği aklımıza getirmedik.
Kimin Başkan olduğu ABD’nin meselesidir. Türkiye’nin tarihi hakları, egemenlik kazanımları neyi işaret ediyorsa bizim duruşumuz orasıdır. Bizim için önemli olan ABD’nin uygulayacağı politikaların ihtivası ve bunun bölgemize ve ülkemize yansımasıdır.
ABD, 1. Dünya Savaşı’ndan beri dünyanın denklemlerini etkileyen önemli bir ülkedir. Dikkatli ve uyanık bir şuurla izlenmesinde zorunluluk vardır. Biz seçim kampanyasının nasıl yapıldığına, adayların hangi kaynaklardan beslendiğine, seçimin nasıl yapıldığına bakmıyoruz. Belki de ABD’de etnik kutuplaşma hakim olacak, eyaletler bazında ayrışma olabilecektir.
Yeni ABD Başkanı’nın dış politika ve ulusal güvenlik konularında izleyeceği politika daha iyi anlaşılacaktır. Başkan Biden’ın Türkiye ile ilişkileri koltuğuna oturur oturmaz nasıl ele alacağını zaman gösterecektir. Tedbirli ve kuşkulu bir bekleyişin içinde olduğumuz bilinmelidir. Türkiye’ye şaşı bakışı iyimserliğimizin önüne set çekmektedir.
“ABD’DEN BEKLENTİMİZ TÜRKİYE’Yİ KÜÇÜK GÖRMEMESİDİR”
Çok kutupluluk dünyanın stratejik tasarımına egemenlik kurmuştur. Bu düzen ABD’nin tek kutup iddiasıyla ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, ülkemizde de pek çok kesim buy yeni anlayışı benimsemiştir. Ancak Türkiye bugünkü haliyle, kendi sorunlarını ihmal etmeden uluslararası alanda söz sahibi olmaya hedeflenmiştir.
Ekonomik, siyasi ve diplomatik sorunların temeli de budur. Uyanan devin ayağına pranga vurmak dünyanın tersinden dönemsini istemek kadar ahmaklıktır. Türkiye’yi dikkate almadan yapılan hesaplar buruşturulup atılmaya mecburdur. Türkiye her yerdedir, adaletin yanındadır, insaniyetin yanındadır.
Hakkımızı hiç kimseye yedirmeyeceğiz, onurumuza düşkün bir millet olarak milli bekamızla oynatmayacağız. Bizim ABD’den beklentimiz Türkiye’yi küçük görmemesidir. Şayet dost isek buna göre davranılmalıdır.
Yok adı konulmamış, ilanı yapılmamış düşman kamplara ayrılmışsak bunu da bilmeliyiz. Bizim duruşumuz merttir. Sahnenin önünde kucaklayıp arkada kurşun atmak namerdin özelliğidir. Neysek oyuz, göründüğümüz gibi oluruz.
Çok kutupluluk dünyanın stratejik tasarımına egemenlik kurmuştur. Bu düzen ABD’nin tek kutup iddiasıyla ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, ülkemizde de pek çok kesim buy yeni anlayışı benimsemiştir. Ancak Türkiye bugünkü haliyle, kendi sorunlarını ihmal etmeden uluslararası alanda söz sahibi olmaya hedeflenmiştir.
Ekonomik, siyasi ve diplomatik sorunların temeli de budur. Uyanan devin ayağına pranga vurmak dünyanın tersinden dönemsini istemek kadar ahmaklıktır. Türkiye’yi dikkate almadan yapılan hesaplar buruşturulup atılmaya mecburdur. Türkiye her yerdedir, adaletin yanındadır, insaniyetin yanındadır. Hakkımızı hiç kimseye yedirmeyeceğiz, onurumuza düşkün bir millet olarak milli bekamızla oynatmayacağız.
Bizim ABD’den beklentimiz Türkiye’yi küçük görmemesidir. Şayet dost isek buna göre davranılmalıdır. Yok adı konulmamış, ilanı yapılmamış düşman kamplara ayrılmışsak bunu da bilmeliyiz. Bizim duruşumuz merttir. Sahnenin önünde kucaklayıp arkada kurşun atmak namerdin özelliğidir. Neysek oyuz, göründüğümüz gibi oluruz. dostluğumuz maskeli, mesafeli değildir. Doğrudur, tutarlıdır, adam gibi adamlığın tezahürüdür.
Daha adil, daha eşitlikçi, daha paylaşımcı, daha huzurlu bir dünya istiyorsak hakim küresel sistemi sorgulamamız lazımdır. Reel ile norm arasındaki gerginliğin, doğu ile batı arasında vasat bulan uçurumun mutabakata ulaşması insanlığı altın çağa ulaştıracaktır. Bizim anlayış ve inancımızda insan insanın ufku ve yurdudur. Milletleri kendi coğrafyalarında, kendi kaynaklarından feragat etmeye zorlayan sistemin bir an önce son bulması Türk milliyetçilerinin samimi dileğidir. Dünyaya nizam vermeye çalışan küresel gücün tepesindekilerin bu gerçeklere saygı göstermesi insanoğluna saygı değer bir girişim olacaktır.
TV YORUMCULARINA TEPKİ
Bizim anlayamadığımız ABD’deki seçim kampanyasına fiilen katılıp, adaylar arası mekik dokuyanların varlığıdır. Günlerce medya her meselede olduğu gibi kasıla kasıla ABD Başkanlık seçimini yorumlayan yandan çarklı yorumcuların görüşlerini sergilemiştir. Baltaya sap olamayanlar seçim uzmanı olmuştur. Televizyon ekranlarına nasıl çıktıkları meçhul olan zevatın ABD seçimlerini hararetle anlatma çabaları traji-komiktir. Bidencılar ile Trumpçılar hezeyandan hezeyana yelken açmıştır.
Biz izlerken utandık. ABD’deki başkanlık değişimini bu ülkenin vatandaşlarından daha fazla önemseyen sözde aydınların bu denli kalabalık olması kaygı verici oranda düşündürücüdür. Bunları bıraksak oturdukları masaların üstüne çıkıp, başkan adayları hesabına nutuk atmaları muhtemeldir. Karşımızdaki yozlaşma tehdit edici boyuttadır. Bu zihniyet sahipleri büyük coğrafya üzerinde yüzlerce yıl süren hükümranlığın zorbalıkla gerçekleşmiş olduğunu zannediyorsa Türk milletini asla tanımıyorlar demektir. Ülkemizdeki her mevki ve makam herkese ardına kadar açıktır. İmparatorluk tarihimiz asla ırkçı değildir. Türkiye Cumhuriyeti bu düşüncenin soylu bir temsilcisidir.
CHP LİDERİNE ABD TEPKİSİ
CHP Genel Başkanı’nın Biden’ı kutlamasındaki çabukluğu ve acelesidir. Bir türlü köşesine çekilmeyen bir siyaset eskisi de Biden’ı şans olarak gördüğünü söylemiştir. Çarpık yüzler ABD’ye ‘beni unutmayın’ mesajı vermiştir. Bu resmin neresinde millet sevdalısı bir yüz vardır? Sayın Kılıçdaroğlu nereye yetişeceksin? Resmi açıklama yapılmadan bir muhalefet partisinin kutlama mesajı neyin nesidir? CHP’yi ABD sevdalısı yapan ilişki ağını ne yapalım?
Bugüne kadar yaşadıklarımız demokrasiye müdahale heveslilerine zemin hazırlayan, siyaset yanlışlarından beslendiğini ortaya koymuştur. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP milletimizden umudur kesmiştir. Sokak telkinleri bunun bir göstergesidir.
Kuruluşunda payı olmayanın yıkımda öne çıkması, bunun bedeline katlanması namus borcumuzdur. Bugün Türkiye’de devlet krizi değil, muhalefet krizi, CHP krizi vardır. Milli mücadele tertemiz millet iradesine dayanarak kazanılmıştı. Bilinmelidir ki Türkiye tozlu raflarından indirilmiş yeni Serv sahiplerine teslim olmayacaktır.