Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Mükremin Duygun, Balkanlarda yaşayan Müslüman Türklerinin Anadolu’ya zorunlu göçüne neden olan sürecin dünyanın en büyük katliamlarından biri olarak tarihe geçtiğini ifade etti.
“Balkan Göçü, Toplumsal Hafızadaki Yerini Almalı”Balkanlar’dan Türkiye’ye gerçekleşen yüz yıldır süren göçün aslında emperyalist güçlerin sürgün politikası olduğuna dikkat çeken Duygun, “Osmanlı İmparatorluğu aslında kuruluşu itibariyle özünde bir Balkan İmparatorluğu’dur. Müslüman Türkler Balkanlarda, 19. yüzyılın başlarından neredeyse günümüze değin tarihin en büyük tehcir ve katliamından birine maruz kalmıştır. İçinde bulunduğumuz iletişim çağına rağmen yaşanılan acılar,trajediler tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle yılın en uzun gecesi ve kış mevsiminin başlangıcı da olan 21 Aralık, Balkanlar’da Müslüman Türklerin yaşadığı acı ve trajedileri unutturmamak, gelecek kuşaklara aktarmak ve bir farkındalık yaratmak adına “Balkan Türklerinin Ölüm ve Sürgünü’nü Anma Günü” kısacası “Göç Günü” olarak ulusal ve uluslararası platformlarda,toplumsal hafızada yerini almalı. Her yıl geniş ve büyük katılımın olduğu bilimsel, kültürel etkinliklerle gündeme taşınmalıdır ” dedi.
Göç Değil, “Etnik Arındırma”
Yüzyıldır on milyonun üzerinde insanın süngüler nedeniyle ata yurdunu bir daha görmemek üzere yollara düştüğünü, yüz binlercesinin de can verdiğini ifade eden Duygun şunları söyledi: “Türkler Ergenekon’dan bu güne göç eden bir topluluktur. Ancak ‘göç etmek’ ile ‘göçe zorlanmak’,‘sürgün edilmek’ farklı şeylerdir. Bu nedenle yaşananları belki de en iyi ifade eden kavram, “katliam ve sürgün” yoluyla “etnik arındırma”dır. Balkanlar’da bugün dahi yaşadıkları ülkede yerlerinin olmadığı duygusu hep canlı tutulmaktadır. Tüm bu kanlı olayların ardından Anadolu’ya gelen Müslüman Türkler, elbette yeniden bir hayat kurdular. Ama unutmadılar; kasabalarını,akraba ve arkadaşlarının anısı zihinlerinde hep canlı kaldı. Aynı şekilde Balkanlar’a yaptığım ziyaretlerde, her gittiğim yerde, Türkiye’nin çeşitli yerlerine dağılmış akrabalarından bahseden insanlarla karşılaştım. Bu demek oluyor ki, aradan geçen zaman tarihte yaşanan bu zorunlu göçün etkilerini silememiş ve günümüz yaşantısına aktarılmış olup, bu şekilde dağılmış akraba ve aileleri etkilemeye devam etmektedir.”
Doğu Türkistan da Unutulmamalı
21Aralık’ın Dünya Göç Günü olması taleplerine ilişkin Doğu Türkistan’daki Türklerin uğradığı Çin zulmüne de dikkat çeken Duygun, “Balkan Türkü olarak bizler kendimizi şanslı hissediyoruz. Balkan Türkleri, Balkanların Anadolu’ya yakın olması avantajını yaşarken, Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz coğrafi uzaklığın dezavantajını yaşamaktadır. Bu durumda kendini Türk ve Müslüman hisseden herkesin Doğu Türkistan’da yapılanları bilmesi, dili ve dualarıyla oradaki soydaşlarımız için hayır dilemesi gerekmektedir. Doğu Türkistan’ın bir an önce hürriyetine kavuşması ümidiyle 21 Aralık’ın hayırlar getirmesini niyaz ederiz” şeklinde konuştu.