İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ve İYİ Parti Kurucularından Umutcan Günerkaya, engelli yurttaşların sorunlarına ilişkin TBMM’de bir basın toplantısı düzenlediler.
2018 yılını tamamlamaya az bir süre kala gelişmişlik seviyemizi istişare etmek, olumlu konulardan bahsetmek istediklerini Fakat ülkemizin çözülemeyen en önemli konularından biri olan engelli vatandaşlarımıza yönelik bir durum değerlendirmesi yapmayı ve engelli haklarının bugün içinde bulunduğu tabloyu sizinle paylaşmayı, engellilerimizin sorunlarına değinmeyi gerekli ve yararlı bulduklarını ifade eden Milletvekilleri çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Engelli sorunlarının, engelli bireylerin insan haklarının korunması ve bu bağlamda engelli kişilere karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması ile birebir ilişkili olduğunu ifade eden Samsun Milletvekili Bedri Yaşar engelli yurttaşların sorunlarını madde madde sıraladı.
Engel Oranlarının Düşürülmesi
İYİ Partili Yaşar, Engellilerin en sık yaptığı şikâyetlerin başında engel oranlarının düşürülmesinin geldiğini söyledi.
Yaşar; “Mart 2013’de Engelliler Ölçütü, Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Raporları Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklikle Engellilik Ölçüm Cetveli (Balthazar) değişmiş, engel durumlarında hiçbir değişiklik olmayan binlerce engelli vatandaşımız, bir gecede “sağlam” olmuştur.
Tek gözü görmeyen bir kişi Mart 2013’den önce %50’lerde engel oranına sahip iken, bu tarihten sonra %30 engel oranı almaktadır. Bu kişiler artık ne engelli ne sağlam olarak işe girememektedir.” dedi.
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ihlal ediliyor!!!
“Oysa biz Türkiye olarak Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesine imza attık. Bu sözleşme hükümlerine uygun mevzuat yapmak zorundayız. Bu sözleşmenin hiçbir yerinde engel oranı yoktur. Sözleşme “engel oranı ile insanlara hak verin” demez. Türkiye Devleti, engelli tanımını “en az %40 engel oranına sahip kişi” demekle, Birleşmiş Milletler sözleşmesini ihlal etmektedir.” diyen Samsun Milletvekili engelli yurttaşlarımızın mağdur olduğu bir konuyu daha gündeme getirdi.
Engellilerin, her başvurdukları hak için yeniden rapor almak zorunda bırakıldığını, bu durumda da engel oranlarının düşürüldüğünü ve önemli hak kayıplarının yaşandığını belirten Yaşar, mağduriyetin çözüme kavuşturulması için gerekli çalışmaları yapacaklarını, hükümetin yaptığı çalışmaların engelli yurttaşların lehine olması durumunda her türlü desteği vereceklerini ifade etti.
İŞ-KUR 3 ayda bir engelli personel değiştiriyor!!!
Samsun ilinde yaptıkları ziyaretler esnasında karşılaştıkları engelli vatandaşlardan gelen bir şikayeti aktaran Samsun Milletvekili konuya ilişkin şunları söyledi; “Zaten oldukça zor iş bulan, bulduğu iş sayesinde aktif yaşama katılma şansı yakalayan engelli vatandaşlarımız, İŞKUR üzerinden buldukları işlerde 3 ay çalıştırılıyor, 3 ay sonra işten çıkarılıyorlar. İşten çıkarılan bu vatandaşlarımız yerine yeni bir engelli personel aynı işe alınıyor. Şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanına sormak gerekiyor; İŞKUR üzerinden yapılan engelli alımlarının takibi yapılıyor mu?
Vatandaşlarımızın uğradığı bu mağduriyetten haberdar mısınız?
3 ayda bir personel değiştirilmesinin, engelli yurttaşlarımızın mağdur edilmesinin gerekçesi nedir?
Bu uygulamaya son vermek için ne yapacaksınız?
Bu önemli soruna yetkililer tarafından acil çözüm sağlanmalıdır.”
Vergi İndirimi Mağduru Engelli İşçiler
1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli işçilerin, erken emekli olmak için “vergi indirimi belgesi” almak zorunda olduğunu ifade eden Yaşar konuyla ilgili; “Bu belgeyi almak için vergi dairesine başvuran engelli çalışandan, vergi dairesi yeniden rapor istiyor ve alınan yeni raporda engel oranı %40’ın altına düştüğü için engelli çalışan engelli kontenjanından çıkıyor ve erken emekli olma hakkını kaybediyor.
Halen devletin resmi kayıtlarında engelli işçi olarak görülen ancak vergi indirimi alamadığı için tüm haklarını kaybeden işçiler var.
Burada belirtilmesi gereken şudur ki; vergi indirimi belgesi alma zorunluluğu sadece 1 Ekim 2008 öncesi işe giren işçiler için mevcuttur. Memur ve Bağkurlu engelliler ile 1 Ekim 2008 sonrası işe giren engelli işçiler için de zorunluluk yoktur. Bu hususta, 506 sayılı yasadan 5510 sayılı yasaya geçen geçiş hükmündeki “vergi indirimi alanlar” ifadesinin kaldırılması gerekmektedir.” ifadelerine yer verdi.
Engelli Maaşı Bağlanmasında Hanede Yaşayan Herkesin Gelirine Bakılması
Engelli vatandaşlara, birlikte de yaşasa ayrı da yaşasa anne babasının gelirine bakılarak gelir testi yapılmasına tepki gösteren Yaşar; “Aynı evde yaşadığı abisinin, yengesinin maaşları yüzünden engelli maaşı alamayan engelliler mevcut.
Bu engelliler neden başkasının elinden harçlık almaya zorlanıyor? Neden engelli vatandaşı bağımsız bir vatandaş olarak görüp sadece kendi geliri var mı yok mu diye bakmıyoruz? Eğer, engelli vatandaşa iş veremiyorsak, hiç değilse hayatını idame ettireceği bir aylık vermek zorunda değil miyiz?
Evde bakım maaşı, kişi başı geliri 5 lira aştıklarında bile kesilmektedir. İki kez alınan bayram ikramiyesi yüzünden binlerce ailenin evde bakım maaşı kesilmektedir. Ve hala bu konuda bir düzenleme yapılmamaktadır.
Bu düzenleme ailenin gelir düzeyine bakılmadan, engelli vatandaşın kendi maaşına bakılır şeklinde düzeltilmelidir.” açıklamasında bulundu.
Verilen raporlarda engel oranlarının gerekçesiz düşürülmesi
Samsun’da karşılaştığı, tekerlekli sandalyeyle yaşamını idame ettirmeye çalışan engelli bir vatandaşla yaptığı görüşmede engelli rapor oranının %95’ten %89’a düşürüldüğünü, engel oranında yıllardır herhangi bir iyileşme olmadığını, fakat engelli oranı gerekçesiyle daha önce yararlandığı haklardan mahrum bırakıldığını belirten Yaşar, konuyla ilgili yetkilileri görevlerini yapmaya davet etti.
“Son günlerde tarafımıza iletilen şikâyetlerin birçoğu sağlık raporlarındaki engelli oranlarının düşürülmesine yönelik.
Sağlık durumunda iyileşme olmayan, daha önceki yüzde oranlarına göre daha düşük oran verilen vatandaşlarımızın uğradığı mağduriyeti göz ardı edemeyiz.
Engelli bireylerin, hiçbir gerekçe gösterilmeden, haklı bir neden bulunmadan engel oranlarının düşürülmesinin gerekçesi nedir?
Bu durum, Sağlık Bakanlığı tarafından dikkate alınmakta mıdır?” şeklinde açıklama yapan Bedri Yaşar yetkili makamlardan sorularına yanıt beklediklerini ifade etti.
90 yaşındaki teyzenin durumunda iyileşme varmış!!!
Samsun’da, elleri-ayakları tutmayan, kulakları duymayan, gözleri görmeyen, yani yaşamını tek başına idame ettiremeyen 90 yaşındaki bir teyzenin daha önce aldığı rapor yüzde 90 iken, geçtiğimiz günlerde aldığı rapordaki oranı yüzde 85’e düşürüldüğünü belirten Samsun Milletvekili; “Bunun açıklanabilir bir tarafı var mı bilmiyorum?!! 90 yaşındaki teyzemizde nasıl bir iyileşmeye rastlanılmış olabilir ki bu oran %85’e düşürülmüş? Akla gelen tek husus şudur ki; devlet tasarruf tedbirlerini uygulamaya yanlış yerden başlamış!!!” şeklindeki sözleriyle eleştirilerini dile getirdi.
Kanser hastasına 6 günde 24 bin TL masraf!!!
“Bir de burada değinmeden geçmek istemediğim bir konu var;
Geçtiğimiz hafta sonu Samsun’da bir hemşehrimizle karşılaştım. Kanser hastası yakını var. Hasta, 6 gün hastanede yatmış, tedavi görmüş, kendisine hastane tarafından 24 bin lira hesap çıkarılmış.
Kanser tedavisine yönelik uygulanan sağlık harcamalarının ücretsiz olması gerekmez mi?
Sağlık, Anayasal bir hak değil mi?
Sosyal Devlet ilkesini benimsemiş, bu ilke Anayasayla güvence altına alınmış, İnsan Haklarına Yönelik düzenlenmiş yasa ve yönetmeliklere taraf bir ülkede olması gereken şeyler midir bunlar?” diyerek ülkemizdeki kanser hastalarının harcamalarında yaşanan olumsuzlukları ifade etti.
İş yerlerindeki engelli kotaları denetlensin!!!
Kamu kurumlarının, özel sektörün boş kalan kotalarının ivedilikle denetlenmesi ve bu kotaların doldurulmasını gerektiğinin altını çizen İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar; “Devletin işleri, yönetim biçimi akılla yapılır, ehliyetli bireylere yer verilir. Öyleyse artık ne iş verirsek değil, engelli bireylerin aldığı eğitime göre iş verilmesi önem arz etmektedir. Ülkemizde, engelli Savcı, Hakim, Kaymakam, Vali, Belediye Başkanı ve hatta engelli Bakan neden olmasın?
Herkes için oluşturulacak “engelleri aşan bir sistemde” tüm engeller kaldırılmalı ve engellilik meselesi çözümlenmelidir.” dedi.