Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, Ülkemizde 2000 yılında 92 milyon dekar alanda buğday ekimi yapılırken, 2019 yılına gelindiğinde buğday ekim alanları 20 milyon dekar azalarak 72 milyon dekara kadar gerilediğini söyledi.
2002 ile 2018 yılları arasındaki 16 yılda 3 milyon 379 bin hektar tarım arazisinin amaç dışı kullanımı ile tarım dışına çıkarıldığına dikkat çeken incefikir, Kaybedilen 3 milyon 379 bin hektar tarım arazisinin yaklaşık 2,5 milyon hektarının tarla bitkilerine ait olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“2002 yılında tarım ihracatı ve ithalatı arasındaki fark neredeyse yok denecek düzeyde iken giderek ithalat lehine açılmıştır. TUİK verilerine göre, 2002 yılında yaklaşık 1,7 milyar dolar olan tarım ihracatı 2019 yılında 4,8 milyar dolara çıkarken, ithalatı ise yaklaşık 1,7 milyar dolardan 8,6 milyar dolara çıkmıştır. Yani tarım ihracatı 2 kat artarken ithalatı 4 kat artmıştır.”
TARIM ALANLARININ %68.6’SI SULANAMIYOR
Stratejik bir ürün olan buğdayda üretim azalırken ithalatın her yıl artış gösterdiğini belirten İncefikir, bu olumsuz durumun en önemli iki gerekçesinin girdi maliyetlerinin artışı ve sulanamayan alanlar olduğuna dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Girdi fiyatları ürün fiyatlarına göre daha yüksek oranlarda artmıştır. Bunun sonucunda 1 kg buğday ile 2003 yılında 0,24 lt mazot, 1,05 kg gübre alınırken 2018 yılında 0,17 lt mazot, 0,60 kg gübre alınabilmiştir. Benzer bir durum mısır, pamuk gibi birçok üründe görülmektedir.
Sulamanın tarımsal verimliği artırdığı bilinen bir gerçekliktir. Ancak Türkiye’deki toplam tarım alanlarının %68.6’sı, ekili tahıl ve diğer bitkisel ürün alanlarının %65.3’ü sulanmıyor. Türkiye’deki tarım alanlarının %71’ini tahılların oluşturduğu göz önüne alındığında bu ciddi bir sorundur.”