CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin tarihi ve turistik değerlerinin açığa çıkarılması, tanıtılması, onarımı ve korunması için Kültür ve Turizm Bakanlığına çağrıda bulundu. Ömer Fethi Gürer, tarihi eserlerin harap, bakımsız ve define avcılarının talanı altında olduğuna dikkat çekti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz alarak, Niğde’nin tarihi, turistik ve doğal güzelliklerinden bahsetti. Gürer, “Zengin tarihin sahipsiz kenti” olarak nitelendirdiği Niğde’ye tanıtım desteği verilmesi gerektiğini belirtti.
Niğde’nin Anadolu’nun Toroslar üzerinden Mezopotamya’ya açılan kapısı olduğuna dikkat çeken Gürer, şehrin her köy ve kasabasında tarihin izlerinin bulunduğunu vurguladı.
Tarihi eserlerin, harap, bakımsız ve define avcılarının talanı altında olduğunu belirten CHP Niğde Milletvekili Gürer, bilimsel kazılarda açığa çıkan eserlerin bile tanıtılmadığını ifade etti.
Niğde’nin doğa turizmi, kaplıca turizmi, inanç turizmi, kültür turizmi açısından zengin bir varlığa sahip olduğunu kaydeden Gürer, ancak bu değerlerin tanıtılmadığını ve sahipsiz kaldığını vurguladı.
Ömer Fethi Gürer, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki toplantıda, “Dünyanın tanıdığı felsefeci Tyanalı Apollon’un memleketi Kemerhisar’da Tyana kazıları kaplumbağa hızıyla sürmektedir. Bahçeli Köşk kazı alanının on bin yıllık tarihi açığa çıksa da yanındaki Roma Havuzu kadar bilinmemektedir. İftiyan tepeleri resmen define avcıları tarafından yağmalanmaktadır. Yeşilyurt Roma Kilisesi, Manastırı, mağara ve yerleşmeleri, kalesi, kral mezarları uzanacak bir el beklemektedir. Adana-Ankara yolundan görünen Bizans Keçi Kalesi yok olmaya direnmektedir. Ulukışla köyü Avören yeri araştırılmayı beklemektedir. Çukurkuyu yer altı yerleşmeleri, manastırı haraptır. Bolkar Dağlarında “tek örnek” diye tanımlanan dağ yamacındaki Hitit kitabesi yok olmak üzeredir. Aladağlar, Bolkar Dağlarında turizme açılacak alanlar ve mağaralar ise gereken yatırımları alamamıştır” ifadelerini kullandı.
Açığa çıkarılmayı bekleyen eserlere de dikkat çeken Gürer, “Aktaş, Uluağaç, Karaatlı, Dikilitaş, İçmeli, Dündarlı, Yarhisar, Kızılören, Değirmenli, Keçikalesi, Çömlekçi, Kiçağaç, Akbaş, Konaklı, Hasaköy, Tepeköy, Ballı, Balcı, Hançerli, Fertek, Ovacık, Hamamlı, Kumluca, Kavuklu, Gökbez, Edikli, Gölcük, Alay, Kömürcü, Çiftlik, Kula, Bozköy, Kitreli, Şıhlar, Karanlıkdere, Çanakçı, Altunhisar, Çamardı, Maden, Murtandı, Kayırlı, Gösterli, Narköy’de açıkta olan ve açığa çıkarılmayı bekleyen onlarca tarihî eser gerekli ilgiyi beklemektedir” açıklamasında bulundu.
TARİHİ DEĞERLER TİNERCİLERİN MEKANI..
CHP Niğde Milletvekili Gürer, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un da katıldığı toplantıda şu ifadelere yer verdi: “Gümüşler Manastırı, Niğde Kalesi, Hüdâvent Hatun Türbesi, Alâeddin ve Sungurbey Camisine özellikleriyle görülmeye değer yerler olarak gerekli tanıtımlar sağlanmalıdır. Niğde Kale Çevre Projesi on altı yıldır söylenip yapılmamaktadır. Niğde, Bor, Fertek taş konakları önemli ölçüde harap ve yok olmak üzeredir. Farklı illerde ücretle gezilen yerler Niğde’de tinercilerin mekânlarıdır.
Vakıfların onardığı tarihî eserler ise ayrıca sürüncemede kalan, tarihî geçmişinden koparılan eserlere dönüşmektedir. Beş yılı aşan sürede Bor’da bir Osmanlı hamamının dahi onarılması başarılamamıştır.
Niğde Bor ilçesinde 30’a yakın el sanatının yok olması seyredilmiştir. Keçiboynuzundan bıçak, keçe, çan, çıngırak, bebelere beşik, halıcılık, sepetçilik, çömlekçilik, oymacılık âdeta yok olma noktasına gelmiştir.
Zengin tarihin sahipsiz kenti Niğde’ye gereken tanıtım ve destek sağlanmalıdır. Bilimsel kazılar yıl boyunca devam etmelidir. Özellikle Efes’e eş değer batık kent bulunan, milattan sonra 2’nci yüzyıla ait su kemeri, hamamı dışında açığa çıkmayı bekleyen Tyana Antik Kenti’ne gereken destek sağlanmalıdır. Keçikalesi, Yeşilyurt, Murtandı, Bademdere, Çanakçı Kaleleri onarılıp turizme kazandırılmalıdır. Yeşilyurt, Karaatlı, Tepeköy kral mezar alanları kurtarılmalı, yok olmaları önlenmelidir.
Niğde’de 40 kiliseden 4 adedi onarılmıştır. Kiliselerin farklı özellikleri, mimari yapıları vardır. Ülkemizde kaç kilisenin onarıldığı sorumuza nedense yanıt verilmemektedir. Bu yapıların bölgeye gelen turistler açısından ilgi noktası kılınması sağlanmalıdır. Aktaş Helena Kilisesi’ne milyarlar harcandı, ancak turizm amaçlı hâlen ziyarete açılmaması da düşündürücüdür…”