-21.Uluslararası Gadir-i Hum Bayramı ve Kardeşlik konferansı Hatay’da gerçekleştirildi. Konferansa Hatay, Adana, Kahramanmaraş milletvekilleri, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan vekili Ceyhun Cevrilioğlu, İran İslam Cumhuriyeti’nden Tebriz Vakıf Genel Başkanı Dr.Seyyit Şehabettin Hüseyni, Alevi İnanç Birliği Vakfı Başkanı, Faruk Ali Yıldırım, Seyyitler-Şerifler Derneği Başkanı Dr.Seyyit Hüseyin Zerraki, Lübnanlı Yazar Seyyit Sadık Musevi, Ehlibeyt alimi Cevat Gök, Azerbeycan Ehlibeyti Rıza Igıdoğlu, Samandağ, Arsuz belediye başkanları, CHP İl Başkan Yardımcısı, İYİ Parti İl Başkanı, dini kanaat önderleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgüt başkanları ve mahalle muhtarları katıldı.
Konferansta konuşma yapan, Antakya Ehl-i Beyt Kültür Ve Dayanışma Vakfı Merkezi (EHDAV) başkanı Ali Yeral, konuşmasına “21. Uluslararası Gadir-i Hum Bayramı ve Kardeşlik konferansımıza meşhur adıyla toplumsal kucaklaşmamıza hoş geldiniz.” diyerek başladı.
Konuşmasının başında Gadir-i Hum bayramından, anlamından ve öneminden bahseden Yeral, “Zilhicce ayının 18’inden Rabbimizin Maide suresinde üçüncü Ayeti kelimesinde andığı gibi dinimizi kemale erdirdiği bize nimetini tamamladığı ve din olarak bize İslamı seçip beğendiği gündür. Bugün Hz. Muhammed’in buyurduğu gibi ümmetimin en büyük ve en kutsal bayramı olan gadir gündür. Bugün ilahi emirle peygamberimizin Hz. Ali’yi birinci halife, birinci imam ve birinci vasi olarak ümmetine atadığı gündür. Bugün başta Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer olmak üzere tüm ashabı Hz. Ali’ye efendi, büyük, vasi, nebi, halife ve imam olarak biat edip kutladıkları gündür. Bugün İslamiyet ile insaniyet tarihinin en büyük kırılma noktalarından biri olan ve asırlarca saklanıp unutturulmak istenen velayetil Kübra günüdür. Bizde tüm engel ve zorluklara rağmen 21 yıldır sizinle beraber bu büyük günü kamuoyu ile tüm dünyaya açmanın ve bu mukaddes kadir meşalesinin hambağı olmanın şeref ve gururunu yaşamaktayız. İşte böyle yüce bir gün. Başta siz Hz. Ali aşıkları olmak üzere tüm cihana kutlu ve mutlu olsun. Rahmet ve bereketini hala yaşadığımız mübarek Kurban bayramıda hepimize kutlu ve mutlu olsun.” Dedi.
Suriye’de başlayan ve hala devam eden savaşa değinen Yeral, ülkemiz içinde de yarattığı olumsuzluklardan bahsetti. Savaşın başladığı ilk günlerden beri il ve ülke bazındaki tüm yetkilileri nazik bir dille uyardıklarını anlattı.
Yeral, “Değerli Ehlibeyt aşıkları malumunuz yanı başımızda kardeş ülke Suriye’de 8 buçuk yıldır büyük Ortadoğu projesi dahilinde emperyalizm siyonizm ve bölgesel işbirlikçilerin dayattığı çok kirli bir savaş vardır. İktisadi siyasi ve mezhebi kültürlerle dayatılan bu gayrimeşru savaşın başladığı ilk günlerinden beri biz hem il hem de ülke bazındaki tüm yetkilileri nazik ve makul bir dille uyarıp onlara dedik ki: Komşuluk ile din kardeşliği kara günde düşmanların değil, komşuların safında durmayı gerektirir. Hemen yanı başınızdaki komşunuzun evinde kasıtlıca çıkarılan yangına benzinle değil su ile müdahale etmelisiniz. Zira o yangından en fazla etkilenen siz olursunuz. Dış müdahale ile terörden en fazla zarar gören büyük Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülke yöneticilerinin komşu devlet başkanını mezhebiyle çağırıp ondan ötürü devirmeye kalkışması rejimini OSHO, El kaide ve öfkeli kurum diye niteledikleri Işidi destekleyerek devirmeye çalışması ve Hz. Ali ile ehlibeytin 83 yıl boyunca Cuma namazlarında lanetlendiği emevi camisinde namaz kılacağını söylemesi sadece komşuluk ilişkilerine değil tüm İslami ve insani değerlere de terstir. Hele yurtta sulh cihanda sulh desturu üzerine bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal’inde ilkelerine taban tabanadır. Bu etapta gençlerimiz işsizlikten intihar ederken binlerce Suriyelinin doktor öğretmen ve memur olarak atanması adalet ve insanlığa tamamen aykırıdır. Tatile gider gibi bayramlaşmaya giden on binlerce sözde Suriyeli mültecinin de tekrar buraya dönmesini değil, anavatanında kalmasını istiyoruz. Durum böyle olunca saltanat rüyası, mezhep taassubu, yayılmacı politikası ve şahsi kaprisler uğruna kocaman komşu ülke tarumar edildi. Milyonlarca insan evinden yurdundan oldu. 600 binden fazla asker polis ve masum sivil tekbir eşliğinde hunharca öldürüldü. Aynı terör odaklarından bizim ülkede çok büyük zarar gördü. Birkaç yerde yüzlerce masum vatandaşımız aynı terör gruplarına kurban gitti. Yatırım, sanayi, tarım, taşıma, ihracat, turizm ve ülke ile vatandaş ekonomisi maalesef dibe vurdu. En önemlisi de başta medeniyetler şehri Hatay olmak üzere tüm ülkenin barış, kardeşlik ve huzuru kaçtı. Neticede yanlıştan dönmek ayıp değil büyüklük ve erdemliktir. Günümüzde yapılacak tek şey Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Beşşar Esad ile samimice el sıkışmalı.” şeklinde konuştu.
Siyaset yapılıyor yorumları için açıklama yapan Antakya Ehl-i Beyt Kültür Ve Dayanışma Vakfı Merkezi (EHDAV) başkanı Ali Yeral, “Siyasilerin yaptığı yanlışlık, yolsuzluk, adaletsizlik, ayrımcılık, kayırmacılık, zulüm, ırkçılık ve mezhepçiliğe sesimizi çıkarmayacağız demek hiç değildir.” Diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bizim yeri geldikçe bir dini kanaat önderi, bir sivil toplum kuruluş başkanı ve ülkesini seven sade bir vatandaş olarak inancımız gereği yetkililere ve siyasilere yönelttiğimiz yapıcı ve samimi ikazlar bazı çevrelerde yanlış anlaşılmakta ve kasıtlı olarak siyasete yorumlanmaktadır. Oysa bizim rasih manada hiçbir manada siyaset yapmadığımızı ve hiç kimsenin siyasi tercihine karışmadığımızı herkes çok iyi bilmektedir. Ama bu siyasilerin yaptığı yanlışlık, yolsuzluk, adaletsizlik, ayrımcılık, kayırmacılık, zulüm, ırkçılık ve mezhepçiliğe sesimizi çıkarmayacağız demek hiç değildir. Zira bizim Ehlibeyt ekolunda siyasilere biat kültürümüz asla olmadı ve olmayacaktır. Çünkü bizim tek biatımız önce yüce Allah’a sonra ResulAllah’a daha sonra gadir sahibi Hz. Ali’ye ve Ehlibeytullahadır. Başkalarına değil. Bizim siyasilere iyi niyet ve yapıcı bir dille yönelttiğimiz ikaz ve eleştirilerin kardeşi tarafından şehit edilen Hz. Habil’in Kabile, Hz. Nuh’un tufandan korumak istediği oğluna, Hz. İbrahim’in putperest babası azere, Hz. Musa’nın firavun ile karuna, peygamber dedesi Hz. Haşim’in kardeşi Ümeyyeye, Hz. Muhammed’in Ebu sufyana, Hz. Ali’nin muaviyeye söylediklerinden hiçbir farkı yoktur. Çünkü biz Muhammedi, Alevi, Hüseyini mektebinden öğrendiğimiz destur gereği eğriye eğri doğruya doğru, dosta dost, düşmana düşman demeyi gerektiğinde de krala çıplak demeyi biz ilke edinmiş bir topluluğuz.”
Bayram etkinliği sonunda Adana’lı ahşap oyma sanatçısı Şahin Sabuncu hazırlamış olduğu Zülfikar kılıcı temalı çalışmasını Antakya Ehl-i Beyt Kültür Ve Dayanışma Vakfı Merkezi (EHDAV) Genel Başkanı Ali Yeral’a takdim etti.