Sanat, ulaşılacak en yüksek yerdir; yani zirvenin ta kendisidir. O zirveye ulaşabilmek ancak ruh yüksekliği ile mümkündür. İnsanoğlu öyle mükemmel yaratılmış ki yaratana hayran olmamak elde değil… Muhteşem güzellikte, eşsiz meziyetlerle öve öve ruhlarına üflenen sanatla bu mümtaz insanlar yüce Mevla tarafından taçlandırılmışlardır.
Sanat, mucizenin ta kendisidir. Elleri olmayan birinin ressam; kulakları duymayan birinin müzisyen; okumayı- yazmayı bilmeyen görme engelli birinin şair olması gibi… Âşık Veysel altı yaşında iken gözlerini kaybetmişti. Onun sazına, sözüne yetişebilen yok. Gönül gözünün açıklığı yeter büyük sanatçı olmaya… Ayaklarıyla tuttukları veya ağızlarına aldıkları fırçalarla resim yapanlar var elleri olmadan… Doug Landis gibi… Hele müzik ki ses onun temeli olmasına rağmen sağır olan müzisyenler var; dünyanın tanıdığı Beethoven, Neil Young gibi…
Bunlardan yola çıkarak şu kanıya varabiliriz: Sanatta imkânsız yoktur. Sanatçılar da Allah’ın yarattığı en özel ve en güzel insanlardır. Mucize insanlar ne olursa olsun hiçbir koşulda engel tanımazlar. Esas engelliler onların oluşturduğu sanat dediğimiz güzelliği algılayamayanlar ile anlayamayanlardır.
Diyojen (Diogenes) MÖ 412 (ya da MÖ 404) – MÖ 323 yılları arasında yaşamış ünlü Yunan filozofudur. Sinop’ta doğmuş, Korint ‘te ölmüştür. Meşhur halk filozofu Diyojen, Büyük İskender devrinde yaşamıştır. Dünyada hiçbir şeye değer vermemiş, hayatı boyunca mal- mülk edinme gayretinde olmamıştır. Söylentilere göre yan yatmış büyükçe bir fıçının içinde hayatını sürdürmüştür. Esprileri, nükteli sözleriyle hem sevilmiş, hem de herkesçe tanınmıştır. Ünü İmparator Büyük İskender’in kulağına ulaşmış ve o da merak ederek, bu garip filozofun ziyaretine gitmiştir. İskender, Diyojen’in fıçının önünde güneşlendiğini görmüş. Onun yoksul hâline üzülmüş. Yardımım dokunsun düşüncesiyle ona “Dile benden ne dilersen!” demiş. Diyojen, yardımcılarıyla başında dikilmiş duran İskender’e asırlardır unutulmayan cevabı şu olmuş: “Gölge etme, başka ihsan istemem!”
Umarım toplumca engellilere engel olmayız. Onlara “Gölge etme başka ihsan istemem.” dedirtmemeliyiz. Aksine elimizden geldiğince engellilerin hayatlarını kolaylaştırmalıyız. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlu olsun.
