Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden gerçekleştirilen uzaktan eğitim uygulamasının, altyapı eksikliği, öğrencilerin internet, bilgisayar ve TV’ye erişim sorunları nedeniyle eğitimdeki fırsat eşitsizliğini daha da artırdığını vurguladı. Türkiye’de 3 milyondan fazla evde internet, 750 binden fazla öğrencinin evinde TV bulunmadığını ifade eden Çelebi, “Olan yine yoksul ailelerin çocuklarına oluyor. Ekonomik nedenlerle bilgisayarı, internet bağlantısı ve televizyonu bulunmayan öğrencilere eğitimde eşitlik ilkesi ve sosyal devletin gereği olarak bu donanımlar devlet tarafından karşılanmalıdır. İnternet servis sağlayıcıları da salgın dönemi için fedakârlık yapmalı, bağlantı ücretlerinde indirim yapmalı ve kota uygulamasını geçici olarak kaldırmalıdır” dedi.
CHP Adana İl Başkanı Çelebi yaptığı açıklamada yeni eğitim-öğretim yılının koronavirüs salgını nedeniyle EBA üzerinden uzaktan, 21 Eylül’den itibaren de okul öncesi ve 1.sınıf öğrencileri için yüz yüze eğitim yöntemiyle başladığını anımsattı.
EBA’NIN ÇÖKMESİ ÖNGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE HAZIRLIKSIZLIĞIN SONUCU
18 yıllık dönemde eğitim sistemini yap-boza çeviren iktidarın salgın sürecinde de eğitimi eline yüzüne bulaştırdığını dile getiren Çelebi, “MEB ne yazık ki salgın sürecini doğru analiz edip, değerlendiremediği için bugünkü sorunlar ortaya çıkmıştır. Bunun en somut örneği de EBA’nın ilk canlı derste çökmesidir. Sayın Bakanın EBA’nın çökmesi için yaptığı ‘Bu bizim için aslında olumlu bir haber. Talepte sıçrama oluştu’ şeklindeki ifadesi de bakanlığın hazırlıksızlığının ve öngörüsüzlüğünün itirafı olmuş, bir gün sonra da siber saldırı gibi bir gerekçe öne sürülmüştür” diye konuştu.
EBA, ÖNLEMLER ALINMADIĞI İÇİN EŞİTSİZLİĞİ ARTIRDI
Salgın koşullarında uzaktan eğitimin halk sağlığı açısından kaçınılmaz olduğunu aktaran Çelebi, en önemli sorunlardan birinin öğrencilerin uzaktan eğitime erişimi olduğunu vurguladı. Türkiye’de 3 milyondan fazla evde internet, 750 binden fazla öğrencinin evinde TV bulunmadığını ifade eden Çelebi, “Salgın nedeniyle uygulanmak zorunda kalınan EBA, gerekli hazırlıkların ve önlemlerin alınmaması nedeniyle ne yazık ki eğitimdeki fırsat eşitsizliğini artıran bir unsur haline gelmiştir. Olan yine yoksul ailelerin çocuklarına olmuştur.
Günübirlik kararlar ve uygulamalarla eğitimin sorunları çözülemez” diye konuştu.
İNTERNET SERVİS SAĞLAYICILARI DA FEDAKARLIK YAPMALI
EBA’nın teknik altyapısının derhal güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Çelebi, tüm öğrencilerin EBA’ya erişimini sağlayacak önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizdi. Çelebi, “Ekonomik nedenlerle bilgisayarı, internet bağlantısı ve televizyonu bulunmayan öğrencilerin EBA’ya erişimi için bu donanımlar devlet tarafından karşılanmalıdır. Salgının başladığı günden bu yana fedakârlığı yapan hep yurttaşlar olmuştur. Çocuklarımızın geleceği için internet servis sağlayıcıları da salgın dönemi için fedakârlık yapmalıdır. İnternet bağlantı ücretlerinde salgın koşulları göz önünde bulundurularak indirim yapmalı, kota uygulaması geçici olarak kaldırılmalı, bağlantı hızı da artırılmalıdır. Ayrıca EBA, görme engelli öğrencilere de uygun hale getirilmelidir.” şeklinde konuştu.
İKTİDAR ‘BEN YAPTIM OLDU’ ANLAYIŞINDAN VAZGEÇMELİ
Eğitim sisteminin iktidarın uygulamaları nedeniyle çökme noktasına geldiğini vurgulayan Çelebi, salgın sona erdiğinde de yaşanan sorunların bitmeyeceğine işaret etti. Çelebi, “Sürekli değişen, istikrarsız, ‘ben yaptım, oldu’ anlayışıyla, bilimsellikten ve eşitlikten uzak eğitim sisteminin sürdürülebilirliği olanaklı değildir. İktidar, eğitime ayırdığı bütçeyi ivedi olarak artırmalı, okul, derslik açığını kapatacak önlemleri almalı, taşımalı eğitim sisteminden vazgeçip, yerinde eğitim sistemine geçerek köy okullarını yeniden açmalıdır. Okulların salgın döneminde yüz yüze eğitime uygun hale getirilmesi için gerekli çalışmalar bir an önce yapılmalı, eğitim emekçilerine ivedi olarak salgın dönemindeki eğitim ile ilgili eğitim verilmeli ve sorunların çözümü için kalıcı önlemler alınmalıdır. Salgın koşulları göz önünde bulundurularak öğretmen atamaları bir an önce yapılmalı, okulların temizliği ve hijyenik ortamın sağlanabilmesi için yardımcı personel ve hijyen malzemeleri ihtiyacı karşılanmalı, okullarda sağlık görevlisi bulunmalıdır. İktidar ve Bakanlık çocuklarımızın geleceği için ‘Ben bilirim’ anlayışından derhal vazgeçip, eğitimin paydaşlarıyla sorunların çözümü konusunda görüşmelidir” ifadelerini kullandı.