Siyaset, ekonomi ve yaşamın her alanı artık yeniden şekilleniyor…
İnsan emeği toplumsal dayanışma erozyona uğruyor. Bu kadar hızlı değişim karşısında ne yazık ki iş dünyası kendini yeniliyor, kapitalizm hızla değişimlere uğruyor. Sistemler, düşünceler ve yaklaşımlar değişiyor, yenileniyor. Teknoloji ve bilim hiç alışmamış bir biçimde, hızla ilerliyor.
Pandemi süreciyle birlikte yeni pazarlar, yeni satış teknikleri gelişti. Yeni şirketler hızla çoğalırken, küçük ticari yapılanlamalar yokluğun eşiğine geldi. İflaslar çoğaldı, iş yerlerinin adları değiştirilip yeni isimle mekânlar açılıyor. Ülkemiz büyük bir değişimin içinde var olma savaşı veriyor.
Görünen bir gerçek var ki önümüzdeki yıllarda, ticaret ve sosyal yaşam köklü değişimler yaşayacak Kapitalizm işbirlikçilerini sermayenin büyüğüne, küçüğüne bakmadan emir erleri yapıyor. Yeni sömürü sisteminin adını küreselleşme koydular.
Bizler bu karanlığın karşısında, kutsal olduğu bilinen ADALET kavramının uygulandığı,
HUKUK değerlerinin insan özgürlüğüne müdahale olarak kullanılmadığı, yaşamın her alanında fikirlere, insanlığa ve emeğe saygı duyulan, kardeşlikten başka bir düşüncenin yeşermediği ülke özlemiyle ADALET diyoruz.
İçinde bulunduğumuz sanal ortam ve getirdiği sanal mutluluk tüm ekonomik gücüyle insanlığın özgürlüğüne demokrasi anlayışına saldırıyor. Bugünkü şartlarla mücadele hiç kolay olmayacak.
AKP Genel Başkanı bulunduğu ortamlarda çiftçiden, emekçiden, emekliye sosyal yardım kelimesi kullanmazken, iş dünyasına hitap ederken; olağanüstü hal kararını, iş dünyasını rahatlatmak için aldıklarını, olağanüstü halin olduğu bugünlerde işçilerin grev yapamayacaklarını, düzeni bozdurmayacaklarını söyledi. Önümüzdeki seçime de, çeşitli bahaneler üreterek uzattıkları olağanüstü hal ile gidilecek.
Yani anlayacağınız, AKP’ye ve avanesine uyum sağlamayanı, açıkça yok edeceğiz, mesajı veriyorlar. Ülkemizin kültür yapısı, eğitimsiz çağın çok gerisinde yaşam süren Suriyeli şimdi de Afganlı göçmenlerle değişiyor.
Ülkemizdeki bu geri dönüşü görmeyenler “Damarlarında hissetmeyen” ve “Beyninin tüm kıvrımları ile” kavrayamayanlar yok olmaya mahkumdur.