Bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97. Yılını kutlamaktayız. Ne mutlu bizlere ki en büyük bayramımızda da her zaman olduğu gibi milletçe el ele gönül gönüleyiz. Bunun hazzını birlik ve beraberlik içinde yaşamak bambaşka bir duygu…
Türkiye Büyük Millet Meclisi 29 Ekim 1923’te cumhuriyeti ilan etti. 29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ülkemizde bir güneş gibi doğduğu en mutlu gündür. 29 Ekim 1933 yılında Cumhuriyet’in 10. Yıl Nutku’nda Atatürk bu günü Türk Milleti için en büyük bayram olarak ilan etmiştir. Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. Halkın kendi kendini idare etmesi muhteşem bir olay… Elbette ki Atatürk’ümüze çok borçluyuz. Ona neler borçlu olduğumuzu sıralamaya kalksak destan yazmak gerekir.
Vizyonu olan liderler ülkelerinin kaderlerini yeni baştan yazarlar. Bunun en güzel örneği de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Avrupalıların “Hasta adam” diye nitelendirdikleri Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışından sonra Atatürk, yepyeni bir Türkiye kurmuştur. Bu güzel ülkeye de elbette demokrasi ve demokrasinin egemen olduğu cumhuriyet yakışırdı. Atatürk’ün dediği gibi “Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” “Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.” “Cumhuriyet fikir serbestliği taraftandır. Samimî ve meşru olmak şartıyla, her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir.”
Atatürk 1926 yılında ulusumuza şöyle seslenmiş: “Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir.”
Dilerim herkese 100. yılını da coşkuyla kutlamak kısmet olsun. “Cumhuriyet; fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister.” diyen Atamızın emaneti cumhuriyetimize sonsuza kadar sahip çıkacağız. Kutsal saydığımız emanetlerinin yılmaz bekçisiyiz. Nice yıllara…
CUMHURİYET GÜNEŞİ
Bin dokuz yüz yirmi üç yirmi dokuz ekimde
Taç oldu başımıza cumhuriyet güneşi.
Bağımsızlık timsali dalgalanır âlemde.
Yüreklerde yanıyor cumhuriyet ateşi.
Taç oldu başımıza cumhuriyet güneşi.
Atatürk’e borçluyuz bu aydınlık günleri,
Geleceği düşlerken unutmayız dünleri,
Atatürk’ün nutkunda öğüt altın ünleri.
Oku, öğren, uygula; bulunmaz onun eşi.
Taç oldu başımıza cumhuriyet güneşi.
Harika devrimlerle ülkemde çığır açtı,
Kurduğu okullarla yurda aydınlık saçtı,
Yükseldik ilkelerle artık cehalet kaçtı,
Ardı sıra yürürüz yolumuz onun peşi.
Taç oldu başımıza cumhuriyet güneşi.
