CHP Çukurova İlçe Başkanı Remzi Ümit Atay, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yaptı. Başkan Atay, kadınları toplumsal hayatın dışına iten ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Ülke yönetimlerde iktidar olanların temel amacının, yaşadıkları ülkede toplumun demokratik bir ortamda hak ve özgürlüklerini kullanabildiği, hukukun üstünlüğüne dayalı, ekonomik yararların eşitlik içerisinde hak ve adalete dayalı olarak paylaşıldığı, gelişen ve değişen dünyanın ve insanlığın çağdaş gereksinimlerine uyan ileri bir toplum yaratmak olması gerektiğini söyleyen CHP Çukurova İlçe Başkanı Remzi Ümit Atay 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili sözlerine şu ifadelerle devam etti:
“EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK BİRLİKTE OLANAKLIDIR!”
“Maalesef günümüzde ülkemizi yönetenler bu anlayıştan oldukça uzaklaşmış bir durumda. Cumhuriyet kazanımları üzerine çağdaş yaklaşım ve anlayışları eklemek ve daha yüksek ve güçlü demokratik bir yapı kurarak eşitlik, özgürlük ve adaletle birlikte yaşama kültürünü geliştirmekten uzak, nefret söylemi ve ötekileştirme üzerine kurulu, akla ve bilime dayalı olmayan ve anti demokratik “tek adam” sultası ile ülkeyi yönetememektedirler. Bu yönetim anlayışı kadın-erkek toplumdaki her kesimi olumsuz etkilemekte ve bunun bir sonucu olarak; her geçen gün ekonomik kaynakların plansız ve tutarsız bir şekilde savrulması ve adalet ve liyakate dayalı olarak dağıtılmaması huzursuzluğu ve krizi derinleştirmektedir. Bu yönetememe halinin bir sonucu olarak toplumun görece daha zayıf ve güçsüz kesimleri daha fazla olumsuz anlamda etkilenmektedir. Her geçen gün artan “kadın cinayetleri” ve “kadına şiddet” bunun en önemli göstergelerinden biridir.”
“KADINLAR NE İSTİYOR?”
Açıklamasına kadınların ne istediğiyle ilgili devam eden CHP’li Atay, “Fırsat eşitliğinin sağlanmaması nedeniyle kadınlarımız eğitim haklarından yoksun kalmakta, istihdam olanaklarından yararlanamamakta; yönetim ve karar alma mekanizmalarında yeterince yer alamamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadına yönelik ayrımcılığa, şiddete neden olmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olan her türlü uygulamaya son verilmelidir.Kadınları toplumsal hayatın dışına iten ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan vazgeçilerek, kadını sadece ailenin bir parçası olarak gören, özgür birey olduğunu kabul etmeyen politik ve kültürel anlayış değiştirilmelidir. Kadının eşit ve özgür birey olmasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi tarihsel, kültürel ve dinsel hiçbir gerekçe ile engellenmemelidir. Kadınların siyasal, sosyal ve ekonomik alanda eşit olarak yer almasını sağlayacak toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları samimiyetle uygulanmalıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca cinsiyet temelinde ayrımcılık yapmayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde kadının eşit ve özgür bir birey olduğu, devletin tüm kurum ve kuruluşlarınca içselleştirilmeli ve kadın haklarına aykırı hiçbir söylem ve eyleme izin verilmemelidir.” dedi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATILMALI”
Başkan Atay, “Kadınların yaşam haklarının güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya yönelik tartışmalardan vazgeçilmelidir. 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’nin eksiksiz olarak uygulanması sağlanmalıdır.Kadına yönelik şiddet, cinayet ve istismar artışlarının nedeni yasaların ve cezaların yetersizliği değildir. Kadını eşit ve özgür bir birey olarak görmeyen zihniyetin beslendiği, güç aldığı bir sosyal ve siyasal ortamın sorgulanması yapılmadan, ortadan kaldırılmadan kadının insan haklarının ihlallerinin önlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle ülkemizde, aile içinden başlayarak kamusal alana yayılan cinsiyet ayrımcılığına ve eşitsizliğine neden olacak politikaların sonlandırılması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
“KADIN HAKLARININ TEMİNATI ATATÜRK DEVRİMLERİDİR”
CHP İlçe Başkanı Remzi Ümit Atay sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Cumhuriyet Devrimleri sonucunda elde edilen kadın hak ve kazanımlarından kayba neden olacak her türlü zihniyetin, söylemin, girişimin karşısında olacağımızı, kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu; kadının insan haklarının ihlal edilmediği, barışın, özgürlüğün, demokrasinin sağlandığı bir Türkiye ve dünya için; kadın haklarının teminatı olan Atatürk Devrimlerine ve Laik Cumhuriyetimize bağlılıkla, mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha ve daha gür bir sesle duyurur, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bu anlayışla kutlarız.”