Gıdada dışa bağımlılıktan kurtulmak için ekilmedik bir karış toprak kalmaması gerektiğini söyleyen Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, “Ekim alanlarımız gün geçtikçe daralıyor bu yüzden topraklarımızın kıymetini bilmeli ve her karışını çok iyi kullanmalıyız” dedi.
BAĞIŞ, “TARIM YOKSA HAYAT YOKTUR”
Adana Ticaret Borsası Şubat ayı Olağan Meclis toplantısı pandemiden korunma tedbirleri kapsamında Osman Bağış’ın başkanlığında videokonferans yöntemiyle gerçekleşti.
Meclis Başkanı Bağış, açılış konuşmasında şunları söyledi;
“Dünya’da yaşanan pandemi nedeniyle sanayi üretimlerinde azalmalar olmasına rağmen tarımsal ürünlerde ulusal ve uluslararası kuruluşların yatırımlarda ciddi artışlar gözlenmektedir. Bu sebeple tarıma bir ülke meselesi olarak bakmalıyız. Narenciye ve sert çekirdekli bahçeler, muz seraları, domates ve diğer sebzeler için yapılan seralar Adana’nın tarımsal potansiyelini harekete geçirmiştir. Tarımsal arazilerimize gözümüz gibi bakmalı, “Tarım yoksa hayat yoktur” demeliyiz. Dünyanın en verimli topraklarına sahip olan Çukurovamızda bulunan on adet baraj ile verimli topraklarımızı ve su kaynaklarımızı insanlığın geleceği için korumalıyız.” Dedi.
BİLGİÇ, “HER GEÇEN GÜN TOPRAKLARIMIZ AZALIYOR”
Çukurova’nın verimli topraklarında yapılan yapılardan kaynaklı her yıl yüzde 1-2 daralmaların olduğunu belirten Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, yaptığı aylık değerlendirme konuşmasında tarımda planlamanın önemine bir kez daha değindi.
Gıdada dışa bağımlılıktan kurtulmak için ekilmedik bir karış toprak kalmaması gerektiğini söyleyen Başkan Bilgiç, “Giderek azalan toprağımızı çok iyi değerlendirip o na göre kullanmalıyız. Aksi takdirde dışa bağımlılıktan kurtulamayız. Üretimi azalan her ürünü ithal eder hale geliriz. Buda milli ekonomimiz için ciddi kayıp demektir. Topraklarımızdan en üst seviyede verim almak için tarımda planlamayı ve modernleşmeyi çok önemli buluyorum. Çünkü biz ürettiğimiz mısır, buğday, soya fasulyesi, ayçiçeği, pamuk ve narenciye ürünlerimizle sadece bölgemizi değil, tüm ülkemizi beslemeye çalışıyoruz.”
ÜRETİCİNİN GİRDİ MALİYETİ ARTINCA TÜKETİCİYE PAHALI YANSIYOR
Petrol ve doğalgaz da olduğu gibi gübrede de dışa bağımlı olduğumuzu hatırlatan Başkan Bilgiç, “Türkiye’de 40 milyon tona yakın tarımsal üretim var. Gübre olmadan bu ürünlerde istenilen verim olmuyor. Dışa bağımlı olduğumuz gübre türü ürünlerde yüzde yüze varan fiyat artışları var. Üreticinin girdi maliyeti artması tüketiciye pahalıya yansıyor. Mutlaka buna bir çözüm bulunup, denge sağlanmalıdır. Bunun yolu da kendi gübremizi üretmekle olur. Bu konuda AR-GE çalışması yapan firmalara devletimiz destek vermelidir. Çözüm olmaz ise sıkıntı devam edecektir. Ben buradan devletimize, ilgili bakanlıklarımıza seslenmek istiyorum; Kimyevi gübrelerin ana hammaddeleri bizim ülkemizde de az da olsa var. Bunları araştırıp, arttırmanın yolunu bularak, dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız.”
GDO’LU PAMUK YOK AMA BULAŞ VAR
Pamuk tohumunda GDO bulaşığından dolayı sıkıntı yaşandığını da söyleyen Başkan Bilgiç, “GDO’ya bizlerde karşıyız. GDO’lu pamuk yok ama bazı ürünlerde bu bulaştan kurtulunamıyor. Pamuk ekiminde düşüş olmaması ve en iyi şekilde yetişmesi için bu konuda ilgililerce bir çözüm bulunması lazım. Çünkü pamuk ekimine başlanmak üzeredir. Pamuk ve tohum üreticilerinin bundan zarar görmemesi lazım.” Diye konuştu.
Konuşmaların ardından ATB Meclis gündem maddelerine geçildi.