İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail KONCUK, Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül tarafından cevaplandırılmasını talep ederek, “10/12/2018 tarihinde vermiş olduğum soru önergesine, Bakanlıktan 27/5/2019 tarihinde cevap gelmiştir.” dedi.
KONCUK, “Beş ay sonra gelen cevapta, sanki zamanında cevap vermişler gibi Milletvekiline Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Madde 97’ye göre atıf yaparak, bu soruların sorulamayacağını hükmünü hatırlatmışlar.
“MADDE 97- Aşağıdaki sorular Başkanlıkça kabul edilmez:
- a) Başka bir kaynaktan kolayca öğrenilmesi mümkün olan konular;
- b) Tek amacı istişare sağlamaktan ibaret konular.Türkiye Büyük Millet MeclisiBaşkanlığınca sorulamayacak konular kısmında yer almaktadır.
Bu bağlamada; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca, Adalet Bakanlığına gönderilmeden kontrol edilmiş bir sakınca bulunmadığı için sevk edilmiştir.
İçtüzüğünün Madde 97’ye göre incelenemeyeceğinden dolayı sormuş olduğum soruların, bir kaynaktan da kolayca erişilecek duruma sahip olmadığı gibi istişare sağlamak amaçlı değildir. Bir Milletvekili olarak vatandaşlarımızın hakkını gözeterek ve bilinçlendirmek amaçlı sorulmuş sorulardır. Talep edilen bilgi istatistiğe dayalıdır, bunu bilgi kirliliği yaşatacak bir kaynaktan değil, kaynağından öğrenmektir.” dedi.
KONCUK, Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül tarafından cevaplandırılmasını istediğimiz;
- Vatandaşın her türlü sorunu çözüldüğüne inancınız var mı, abonelik sağlayan şirketlerin alacaklarının nasıl tahsil edileceği sorununa ait kanun teklifini öne çekilerek yasalaştırdınız. Elektrikte kayıp kaçak bedellerini de bu şekilde tahsil edeceğinize inanıyor musunuz?
- Ülkemizde e devlet kullanan vatandaşımızın sayısı kaçtır, bu uygulamayı kullanan vatandaşımıza ait istatistik bilgileri mevcut mudur? Vatandaşın kapısına icra gelince mi bilgi sahibi olmasını istiyorsunuz? Sorularının cevaplandırılmamasının düşündürücü olduğunu belirtti.
İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail KONCUK, “Adalet Bakanlığı’nın, Milletvekillerinin hakkı olan soru önergelerini, genelde cevap vermek yerine geçmişten de alışkanlık haline gelmiş bir şablon ile cevaplama yöntemi ile sonuçlandırdığını görmekteyiz. Bakanlığınızda görevli, soru önergeleri ile ilgili muhatap olan bürokratlara söz mü geçiremiyorsunuz, yoksa keyfi uygulamalarla mı cevap verilmiyor, düşüncesi insanın aklına geliyor.” dedi.