Bağımsızlığın Türk milletinin karakteri olduğunu ağır bedel ödeyerek öğrendiler
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, üst üste yaşanan büyük savaşlardan bitap düşen milletini toparlayıp Kurtuluş Savaşı vermek üzere harekete geçtiğinde, Türk topraklarını işgal eden güçler ve taşeron olarak kullandıkları Yunanistan, kayda değer bir direniş beklemiyor, Türk Milleti’nin yenilgiyi kabul etmekten başka çaresi olmadığını düşünüyordu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, yurtsuz bırakılmak istenen Türk Milleti’nin esir edilemeyeceğini ve bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini, emperyalist güçlerin desteklediği Yunan ordusunu 30 Ağustos 1922’de ezerek bütün dünyaya bir kez daha gösterdi.
Kimsenin beklemediği bir anda, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 101 yıl önce 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlandı. Hayal peşinde koşan, işgal ettiği Türk yurdunda millete zulüm eden Yunan Ordusu, hak ettiği dersi aldı ve denize dökülene kadar kovalandı.
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk; silah arkadaşları ve milletin bağrından çıkan Türk Ordusu ile, kurmayı planladığı modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini bu zaferle attı.
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
1. Dünya Savaşı’nın ardından İstanbul’u işgal için gelen savaş gemilerini gördüğünde, “Geldikleri gibi giderler” diyerek, teslimiyetin asla kabul edilmeyeceğinden ve milletinin elde edeceği zaferden daima emin olduğunu ortaya koyan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşları ile şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyor, ulvi hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.