TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri yapıldı.
Kanun Teklifi’nin 14’üncü maddesi üzerinde söz alan İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar İYİ Parti grubu adına yaptığı konuşmada çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Önce teklif maddesi üzerine açıklama yapan Yaşar, bu maddenin nitelikli yapılaşmanın sağlanabilmesi amacıyla yetki belgelerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca sınıflandırılmasının öngörüldüğünü ifade etti. Teklifte öngörülen bu sınıflandırmanın nasıl olacağına dair herhangi bir fikrin olmadığını belirten Yaşar; “Müteahhitler arasında yaptığı işlere göre veya mesela burada mühendislere bir ayrıcalık tanınabilir mi, biz bunu bilemiyoruz. Özellikle müteahhitlik konusunda bir karışıklık var; bunun bir kanunu yok, bunu kim yapar, kim yapamaz, meslek erbabı olduğuna dair bir belge de yok. Bu düzenleme olmadan bu kanunun çıkarılmasını biz doğru bulmuyoruz. Öngörülen bu değişiklik müteahhit firmaların arasında haksız rekabete ve bazı firmaların kamu otoritesi tarafından kayrılmasına sebep olabilir. Bu madde özü itibarıyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Kanunu’nun amacına, kapsamına aykırı olmakla birlikte Anayasa’mızın 167’nci maddesinde yer alan tekelleşme ve kartelleşmeyi de önleyen hükümle de çelişmektedir.” dedi.
Çevre sorunlarını görmezden gelemeyiz!
Ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanan çevre sorunlarının görmezden gelinemeyeceğini Belirten Yaşar, “yatay yapılaşma derken bütün şehirlerimizi dikey yapılaşmayla da doldurduğumuzun hepimiz farkındayız. Bu yapılaşma da çevresel problemdir. Hep meydanlarda konuşup ama aynı uygulamayı yapmaya devam ettiğimiz sürece aynı yoldan aynı doğruları bulmamız mümkün değil.” dedi.
İYİ Partili Bedri Yaşar, konuşmasının devamında Samsun’un Tekkeköy ilçesindeki hava kirliliği problemini ve Ladik ilçesindeki Ladik gölünün kuruması ve Bafra Kuş Cennetinin özelliğini yitirmesi ile ilgili sorunları dile getirdi.
Tekkeköylü çiftçilerimizin yetiştirdiği ürünler “zehirli” denilerek alınmıyor!
“Samsun’un Tekkeköy’ü ilçesine de dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Tekkeköy ilçemizde, özellikle bu bölgede yapılan mobil santraller, termik santrallerden dolayı artık çiftçilerimizin yetiştirdiği ürünler Tekkeköy’de yetiştiriliyorsa bunlar artık talep görmüyor “Zehirli.” denilerek de satın alınmıyor.” şeklinde sözlerine başlayan Yaşar, Samsun Tekkeköy’deki içler acısı bir başka tabloyu da gözler önüne serdi.
Her iki evden birinde kanser vakası görülüyor!
Tekkeköy’de kanser vakalarındaki artışı hatırlatan ve Hava Kirliliği Raporunu örnek gösteren Yaşar şunları söyledi; “Tekkeköy’deki mobil santralinin zararını o bacalar tüterken her gün hastalanan çocuklar biliyor. Tekkeköy’de her iki evden birinde kanser vakası görülürken, bebekler astımlı doğarken “Yatırım yapıyoruz.” diyerek halkı kandırmayalım. “Termik santraller doğal gazla çalışacak.” denilerek temiz bir yakıtmış gibi yine bizleri kandırmayın. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan 2017 Hava Kirliliği Raporu’nda Türkiye’de sadece 6 ilin havası temiz, en kirli olan illerden bir tanesi de Samsun. Hava kirliliği insan sağlığını tehdit eden çevresel sorunların en üst sırasındadır. Termik santrallerin bacasından tüten zehirli dumanlar çevreyi, suyu ve yiyecekleri zehirliyor, Tekkeköy halkı zehir soluyor. Fabrikalardan çıkan dumanlar zehir saçıyor; bu, ölüm demektir, Tekkeköylü bu şartlar altında yaşamayı hak etmiyor.”
Ladik Gölü kuruyor!
Samsun’un Ladik ilçesindeki Ladik Gölü’nün kurumaya başladığını belirten Yaşar; “Eber Gölü’nden tutun Türkiye’deki bütün göller yer altı sularının farklı kullanımı veya diğer sebeplerden dolayı kuruyor ama biz burada sadece şikâyet ediyoruz. Ben diyorum ki: İktidarın görevi şikâyet etmek değil, bu problemlere çözüm bulmak. Yine, iktidarı destekleyen bir farklı siyasi partideki arkadaşımız da diyor ki: “Burdur’a, Kütahya’ya beyaz gömleklerle gelmeyin, beyaz elbiselerle gelmeyin.” Buradan hepimiz şikâyet ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, bunlar için alınacak tedbirler için harcadığımız para 100 birimse bu olaylar olduktan sonra bunu düzeltmek için harcayacağımız para bin birimden daha fazla. Bu kürsüden hep şikâyet etmek yerine bunlarla ilgili çözümleri bir an önce üretmemizde, bu tedbirleri almamızda büyük faydalar var.” milletvekillerini ve hükümet yetkililerini çözüm bulmaya ve uygulamaya davet etti.
Bafra Kuş Cenneti özelliğini kaybediyor!
Samsun’un Bafra ilçesindeki kuş cennetinin özelliğini kaybetmeye başladığına vurgu yapan Samsun Milletvekili , Bafra Kuş Cenneti ile ilgili tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti ve şunları söyledi; “Bildiğiniz gibi, kuşlar eskiden bu adalarda yuva yapıyordu, adalar karayla birleşti, artık kuşlar bu adalarda yuva yapmıyor. Aynı şekilde turna balığı, Türkiye’nin farklı bölgelerinde olmakla beraber Ladik Gölü’ne özgü bir balıktır.
Neredeyse artık yavru turna balığına rastlamak mümkün değil. Böyle giderse bizler de Ladik Gölü’nde artık turna balığını arayıp bulamayacağımız pozisyona geleceğiz.
Daha hâlâ bunlarla ilgili önlem almak mümkün, bunlara çare üretmek mümkün ama bu iradeyi orta yere koymak lazım, şikâyet etmek yerine makamında olan, yetkisi olan herkesi buradan bir kez daha görevini yapmaya davet ediyorum.
Biz, bu konularla ilgili atacağınız bütün adımlarda iktidarın yanında olacağımızı defalarca ifade ettik. Biz, gelen konunun kimden geldiğine değil vatandaşın lehine mi aleyhine mi olduğuna bakarız. Olumlu olan her türlü kanunu getirin, biz de sizi destekleyelim.”